top of page

Çocuklara cinsel eğitim hangi yaşlarda ve nasıl verilmelidir?

Yazarın fotoğrafı: DR. Berrin Turan DR. Berrin Turan

Çocuklarda cinsel eğitim çocuklarımızın gelişimde önemli bir yere sahiptir. Bu eğitim öncelikli olarak cinsiyet ve üreme üzerine bilgilendirme ile başlayabilir. Günümüzde gelişen teknoloji ile çocuklarımız çok geniş, karışık ve kirli bilgiye çok çabuk erişebilmektedir. Bu nedenle çocuklarımıza en temiz ve doğru bilgiye anne babalarından öğrenme fırsatı tanınmalıdır. Çocuklarla bu konu ile ilgili konuşurken ayrıntı bilgiden kaçınılmalı, merakını artıracak şekilde uzatmalar yapılmamalıdır.

Çocuklara üreme ile ilgili bilgi vermekten kaçınmak çok yanlış bir davranıştır. Bazı anne babalar ise çekindikleri ya da utandıkları için yanlış bilgiler vermekteler, bu davranış ise hiç bilgi vermemekten çok daha tehlikelidir.

Üremeye ait bilgiler verilirken farkında olmadan çocuklara cinsel duygulara ait bilgiler verilmektedir. Bunun ayırımı anne babalar tarafından çok iyi gözlemlenmelidir. Çoğu zaman çocuk sadece üreme hakkında bir şeyler merak ederken aldıkları cevaplar cinsel duygulara ilişkin olmaktadır.  Sadece temel konular çocuğun merakını giderecek şekilde kısa bir şekilde verilmelidir.

Çocukların bu tarz bilgileri anne babalarından öğrenemedikleri ya da ebeveynler bu konuları konuşmaktan çekindikleri zaman bu konular çocuklar tarafından, “yasak”, “kötü”, “ayıp” şeylermiş gibi algılanır. Ebeveyn ve çocuk arasına bu konuyla alakalı olarak görünmez bir duvar çekilir. Böylelikle anne-babalar, çocuğun cinsellik ve üreme hakkındaki bilgilerinin doğru-yanlış, yeterli-yetersiz olup olmadığına ilişkin bir fikir sahibi olamazlar. Çocuklarla güvene dayalı bir ilişki, eğer ortada yanlış ve bulanık bilgiler varsa bu bilgileri düzeltmenizi sağlar.

Cinsellik ve üreme ile ilgili bilgi verilirken belirli yaşta bu konuları başlayın demek çok yerinde olmayacaktır. En iyi zamanı ayarlama biçimi çocuğun bu konularla ilgili sorular sormasını beklemektir. Sorular genellikle “ben nerden geldim?” ya da bir kardeş bekleniyorsa “o nasıl oldu?” gibi beklendik sorulardır. Bu tarz sorularla karşılaştığınızda hayvanları örnekleyerek ya da karıncalar, kuşlar, leyleklerden bahsederek cevaplar vermek uygun olmaz. Burada önemli olan çocuğun merakını giderecek ölçüde ve dürüst cevaplar vermektir. Çocuklar büyük ihtimalle bu gibi soruları dışarıda görmüş olduğu bir arabaya duyduğu merak ve saflıkla soracaktır.

Çocukların ‘utandırılması’ da bu süreçte çok olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Bazı insanlar çocukların bilmeden yaptıkları bazı cinsel çağrışımlı hareketlere herkesin yanında müdahale etmekte ya da abartılı tepkiler vermekteler. Bu gibi küçük yaşta bir çocuğun bir başkasının göğsüne ellemesi, kendi ya da karşı cins kardeşinin cinsel organına merak duyması gibi davranışları tamamen merak içerikli davranışlardır. Çocuğun bu davranışlarını başkalarının yanında anlatmayın. Özellikle çocuk cinsel organıyla ilgilendiğinde bunun ‘ayıp’ bir şey olduğunu vurgulamanız çocukta çok yanlış algılara yol açacak ve çocuk ilerdeki cinsel yaşamını da bu yanlış algılar üzerine temellendirecektir.

1-2 yaşlarındaki çocuk çok rahat cinsel organıyla oynar, çıplak dolaşır. Çünkü çocuk ayıp ayrımı yapamayacak yaştadır. Bir erkek çocuğu pipisini gösterip bu nedir gibi sorular sorabilir. Bu soruyu duyan anne ya da baba hemen çocuğa açık ve net bir cevap vermelidir. “Bu senin pipin ve her erkekte vardır.” Şeklinde bir cevap çocuğun merakını gidermek için yeterli olacaktır. Ama bu cevabı vermek yerine duymamış gibi davranmak, kaçamak ve gerçekçi olmayan cevaplar vermek ya da çok ayıp olduğunu söylemek çocuğun anlamasını güçleştirecek ve bu ve benzeri soruların ‘sorulmaması gereken, ayıp’ şeyler olduğu düşüncesini oluşturacaktır çocukta.

3 yaş ve sonrasında, çocuk cinsiyet ayrımını fark etmeye başlar. Bir kız çocuğu bir erkeğin cinsel organını gördüğünde kendininkinin neden farklı ya da eksik olduğunu sorabilir. Bu tarz sorularla karşılaştıklarında ebeveynlerin çocuklarına “sen kız olarak o da erkek olarak doğdunuz ve senin de onun da hiçbir eksiğiniz yok” demesi yeterlidir.

Ergenliğe doğru geçişte çocukların sorduğu bazı sorular vardır. Mesela, ben nasıl dünyaya geldim? Bu soruya cevabınız, bebekler için annelerin karınlarında özel bir yer vardır. Her bebek bu özel yerde belirli bir süre bulunur ve dünyaya gelmek için hazırlanır. Daha sonra da dünyaya gelir, şeklinde olabilir. Eğer çocuğunuz daha çok ayrıntıyı merak ederse bu normaldir. ‘annenin karnından nasıl çıkar?’ gibi bir soruya da, annenin vücudundaki bir delikten çıktığı bilgisi verilebilir. Daha da çok merak edip görmek isterse bunu yapamayacağınızı ama çizerek göstermenizi söylemeniz de çocuğu bilgilendirir.

Erkek çocuklardan da ‘neden ıslak rüyalar görüyorum?’ gibi sorular duymak çok normaldir. Bu gibi sorulara “ Ergenlik çağına girmiş çocukların vücudunda sperma denilen hücrelerle dolu sıvı gece vücuttan dışarı atılır. Bu çok doğal bir süreçtir.” Şeklinde bir cevap verilebilir.

Bu gibi konuların konuşulması sadece anneye bırakılmamalıdır. Erkek çocuğun baba ya da bir baba figürüyle kız çocuğunun da aynı şekilde bir anne ya da anne figürüyle konuşması en uygun olanıdır. Çocukların ergenlik döneminde yaşayacağı bazı değişiklikleri bu değişiklikleri yaşamadan yaklaşık olarak 9-11 yaşlarındayken anne babalarıyla konuşmuş olmaları gerekir. Genellikle erkek çocukları ıslanma, uyarılma ve vücutlarındaki kıllanma ile ilgili; kız çocukları da adet dönemi ve vücudundaki oluşacak bazı değişiklikler ile ilgili konular hakkında sorular sorarlar. Daha önceden sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmiş bir çocuk ergenlik dönemine geldiğinde çok şaşırmayacak ve bu süreci olağan sayacaktır.

Çocuklarla iletişim kurarken onları bulundukları yaşa göre değerlendirmek çok önemlidir. Merak çocuk için olağan bir süreçtir ve bu merakın en doğru ve dolaysız şekilde giderilmesi çocuğun gelişiminde çok önemlidir. Cinsellikle alakalı olarak, çocuklarınızın bu konuları sizden öğrenmesine olanak sağlayın. Televizyon ve internet kullanımlarını kontrol edin gerekirse bulanık ve yanlış bilgileri edinmemesi için sınırlamalar koyun. Çocuğunuzun her sorusuna cevap veremeyebilirsiniz, bu normaldir; ancak gelişen teknoloji her türlü bilgiyi edinmede kolaylık sunmaktadır. İnternet, bazı kitap ve yayınlar işinizi kolaylaştıracaktır. Her şeyden önce çocuğunuzla gerçek bir güven duygusuna dayalı bir ilişki kurun. Güvene dayalı ebeveyn-çocuk ilişkisinde çocuğunuz bilgi edinmek için anne babasından başka yerlere çok sık başvurmayacaktır.

63 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page